Sosyal Medya

Makale

Ä°hsanÂ’a Erdirilmek

Ömer Ä°bnu’l-Hattab (ra) ÅŸöyle dedi; Bir gün Rasulullah’ın (sav) huzurunda iken, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, içimizden kimsenin tanımadığı fakat yoldan gelmiÅŸ bir hâli de olmayan bir adam çıkageldi. Rasulullah’ın (sav) yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Rasulullah’ın (sav) dizlerine dayadı, ellerini dizlerinin üstüne koydu ve…

— Peki, Ä°hsan nedir, onu da anlat, dedi. Rasulullah (sav)

“Ä°hsan, Allah’a onu görüyormuÅŸsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan ama O seni mutlaka görüyor” buyurdu. Adam doÄŸru söyledin dedi…                                                                                                              

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım… Rasulullah (sav) :

“Ey Ömer, soru soran kiÅŸi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben:

—  Allah ve Resulü bilir, dedim. Rasulullah (sav);

“O, Cebrail’di, size dininizi öÄŸretmeye gelmiÅŸti.” buyurdu. (Müslim, Buhârî)

MeÅŸhur “Cibril Hadisi” diye bilinen bu rivayette ayrıca Ä°man’ın ve Ä°slam’ın ÅŸartları ve kıyamet alametlerinden de bahsedilir. Bu hadiste sözlük karşılığı iyilik olan Ä°hsan,Rasulullah’ın kelimenin anlam dünyasında yaptığı tasarrufla Allah’ı görüyor ciddiyetinde kulluk yapmaya dönüÅŸmüÅŸtür.

“Ä°hsan, Allah’a onu görüyormuÅŸsun gibi kulluk etmendir.” emrinde görüyormuÅŸ gibi yapmak “mış gibi yapmak” deÄŸildir. Allah’ı görmeye gücü yetmeyen insan, O’nun gözetimi altında olmanın gereÄŸini yerine getirmesi görüyormuÅŸçasına emin olduÄŸunun göstergesidir. Yasaklardan sakınarak niyetine sahip çıkan kiÅŸi kendisini gözleyeni ve denetleyeni görüyor gibi davranır. Bu da görüyormuÅŸçasına yaÅŸanan bir kulluÄŸa dönüÅŸür.

Orucu, namazdan, hacdan, zekâttan ayıran en önemli özelliÄŸi bir ÅŸeylerin yapılması deÄŸil terk edilmesidir. Oruç tutarken yemek, içmek veya eÅŸinizle beraber olmaktan uzak durduÄŸunuzu kimse bilemez. Ä°sterseniz gözlerden ırak bir tenhada yiyip içebilirsiniz. Ve bir ÅŸahidiniz olmadığı sürece oruç tutuyor zannedilirsiniz. Kur’an, münafıkların namazlarından “üÅŸene üÅŸene kalkarlar” diye söz eder. Fakat münafıkların oruçlarından bahsetmez. Zira onlar zahiren oruçlu görünürler.

 Oruç, Allah ile kulun arasında en özellikli ve eÄŸitici ameldir. Oruçlu kiÅŸi için nerede olursa olsun onu gören, bilen ve yaptığından haberdar olan sadece Allah’tır. Siz oruç tutarken Allah’ı göremezsiniz ama kesinlikle bilirsiniz kiO, nerede olursanız olun sizi görür. Böylece Ramazan orucu tutanlar, tüm yaptıklarını gören, gözeten, denetleyenin sadece Allah olduÄŸuna ÅŸahitlik ederek ihsan’a erdirilirler.

Fakat ihsanı, eriÅŸilmesi oldukça güç bir mertebe zannedenler daha yolun başında bu tefekkür terk edilince, Ramazan orucu eÄŸitici özelliÄŸinden uzaklaşıp kuru tekrarlar halinde bir mecburiyete dönüÅŸür. Ä°hsan, sadece yüce zatlara(!) has bir olaÄŸanüstülük zannedilince sahabenin ihsan üzere yapılandırılmış bir cemaat olduÄŸu idrak edilemez. Böylece Ä°hsan, tasavvufun bir konusu olarak hayatı terk edip adeta daÄŸlara çekilmek zorunda kalır.

Niyet, Allah ile kulun arasındaki en yakın baÄŸdır. Niyet edilen ÅŸeyler eyleme dönüÅŸmedikçe meleklerce kayıt edilemez. Ramazan orucuna niyet etmek, ihsan’a ermenin ilk basamağıdır. Zira sizin niyetinizi bilen ve buna uygun sakındığınızı gören yalnız Allah’tır.

Ayrıca oruçlu iken eÅŸinizle iliÅŸkiye girmekten karşılıklı olarak uzak durarak Allah’ın en yakın iliÅŸkilerden bile haberdar olduÄŸuna ÅŸahit olursunuz. Böylece toplumun en küçük birimi olan aile, en mahremlerinin dahi Allah’ın gözetiminde olduÄŸu ÅŸuuruyla oruç tutarak doÄŸru beraberlikler konusunda birbirleriyle eÄŸitilirler. Ramazan orucu tutan eÅŸlerden biri Allah’ın emrini çiÄŸnediÄŸi takdirde ikisi de zarar göreceÄŸi için ancak beraberce Allah’ın ipine sarılmakla kurtuluÅŸa eriÅŸileceÄŸi görülür. Bu Ramazan orucunun aileyi ihsan’a eriÅŸtirmesidir.

Ramazan orucunu nafile oruçtan ayıran en büyük özellik ise kiÅŸinin ümmet ile beraber ihsan’a eriÅŸtirilmesidir. Ramazan ayı boyunca her mümin aynı sözleÅŸmenin altına imza atarak oluÅŸan beraberlikler Allah tarafından denetlendiÄŸinden ÅŸeffaf ve hesabı verilebilir niteliktedir. Ve bu dayanışmalar oruç tutmanın doÄŸası gereÄŸi merhamet, paylaÅŸma, adalet, doÄŸruluk, kanaat ve ÅŸükrü beraberinde getirir. Böylece birlikteliklerimiz ıslah olmuÅŸ olur.

Rasulullah’ın (sav) Ramazanda bir gün orucunu yiyen bütün yıl bunun yerine oruç tutsa da aynı ecri alamaz. sözünün hikmetlerden biri de Ramazan’ın toplumu oluÅŸturan bütün beraberlikleri ihsana ulaÅŸtırmasındaki bereketi olmalıdır.

Ramazanda, yurtdışından zina için getirilenlerin azalması, meyhanelerin kapatılması, cinayetlerin ve gaspların en alt seviyelerde seyretmesi, oruçlarımız vesilesiyle toplumca ihsana ermenin bereketlerinden biridir. Zira bu suçların ülkemizde yaygınlaÅŸma sebebi insanımızın Ramazan dışında Allah’ın gözetiminde yaptıklarının görülüp kaydedildiÄŸinden ve bir gün hesabının sorulacağından gaflette olmasıdır. Ama bakın Ramazan’da bu suçlar görünür ve uzak durulur olduÄŸundan tüm ÅŸeytanileÅŸmelerin zincirlenmesi kolaylaÅŸmıştır.

Yukarıda zikredilen hadiste Cebrail, Resulullah’a (sav) ve ashabına ihsanı öÄŸretmek için gelmiÅŸ ve onları Ä°hsan’ı biliyor ve yaşıyor vaziyette bulmuÅŸtur. Önümüzdeki günlerde idrak edeceÄŸimiz Kuran’ın indirildiÄŸi Kadir gecesinde Cebrail ve melekler inecek. Acaba bizi ihsanı anlamış ve uygulama konusunda gayret içinde bulabilecek midir?

Ve (sen, ey Peygamber) hangi koÅŸullarda olursan ol, bu (ilahi kitaptan) okunacak hangi konuyu dile getirirsen getir ve (siz ey insanlar) hangi iÅŸi yaparsanız yapın, (unutmayın ki) siz bu iÅŸlere giriÅŸtiÄŸiniz an(dan itibaren) Biz üzerinizde gözlemci bulunuyoruz: çünkü ne yerde, ne de gökte tartıya gelmeyecek kadar küçük ÅŸeyler bile senin Rabbinin bilgisinden kaçamaz; ne bundan daha da küçüÄŸü, ne de bundan büyüÄŸü yoktur ki (O'nun) apaçık takdirinde kaydedilmiÅŸ olmasın. (Yunus / 61)

Ä°ÅŸte oruç niyetine ailesiyle ve dünyadaki bütün Müslüman kardeÅŸleriyle Ramazan boyunca ihsan’a erdirildiÄŸinin idrakinde olan kardeÅŸim. Bütün dünya bu ÅŸuuru mübarek on bir aylara da yaymanı bekliyor. O zaman ne Suriye’de ne Mısır’da ne de Arakan’daki kardeÅŸlerinin kılına dahi zarar vermeyi kimse göze alamaz. Niyetine sahip çıkıp ihsan’a uygun amel edenlerle saf tutmayı becerenlere Allah’ın yardımı ulaşır. O zaman dünyanın hiçbir yerinde bir mazluma zulmetmeye kimsenin gücü yetmez.  

Seçim senin…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.